Pek çok yeni ve güzel gelişme ile 50. sayımızı da çıkartmış bulunmaktayız.

Öncelikle aramıza katılan yeni isimleri takdim etmek istiyorum:

SAADET DEMİR YALÇIN

ŞAHİN GÜNEŞ

EMRAH AVCI

ÖMER FİKRET ŞEN (Yakın zamanda yeni stand-up gösterileri olacak, sevenleri kendisinin içerik sayfasını takip ederse tarihler belli olunca güncelleyeceğiz)

Tüm Ütopyalılar adına yeni Ütopyalı ekip arkadaşlarımıza, mutlulukla “hoş geldiniz” diyorum  :)

Üye sayımız 170 i geçmiş,

Face sayfamızı beğenenler 1500 ün üstünde,

En kötü günümüzde ziyaretçi sayımız 50-60…

Tüm bunlar; popülizm, fanatizm ve siyaset içermeyen çizgideki bir e-dergi için güzel gelişmeler. Daha iyiye inşallah!

Unutmadan; KARABAĞLAR BELEDİYESİ/ İzmir,  tarafından düzenlenen 14-29 Kasım boyunca sürecek olan “KADIN KARİKATÜRİSTLERİMİZ” sergisine imkanı olan herkesin gitmesini tavsiye ederiz. Serginin ötesinde  anlamlı ve de önemli bir proje olan sergi sahibi SEZER ODABAŞIOĞLU’ dur. Saygılar selamlar sunarım. Kendisi ile yaptığımız söyleşiyi mutlaka okuyunuz

50. sayıda 5 üyemize numune parfüm hediyemiz olacak demiştik. “İŞTE KAZANANLAR!” başlığı altından takip edebilirsiniz. Finansman ürünü olarak tasarlanan parfümlerimizden, 5′ er cc lik, 2 bay, 2 bayan olarak gönderilecektir. Kazanan üyelerimize kazandıklarını bildiren bir mail gönderip adres ve telefon bilgilerini isteyeceğiz 10 gün içinde geri dönüş olmazsa hak yedek olarak seçilen üyelere devredecektir.

Okurlarımızdan ricamız; düşüncelerini; izlemledikleri içerikler altına yorumlarını da bırakarak, dergimize renk ve hareket katmalarıdır.

Sevgi ve saygılarımızla… Keyifli okumalar, bol paylaşımlı içerikler dileriz

Bizlere önerileriniz, şikayetleriniz, beğenileriniz… Olursa lütfen ya ZİYARETÇİ DEFTERİ’ nde dile getiriniz ya da rglavinya@gmail.com adresinden bize ulaşınız.

Aynı adresi; SİZDEN GELENLER köşemizde yer almak için ya da reklam vermek isterseniz iletişime geçmek için de kullanabilirsiniz.

Lütfen hayran sayfamızı tüm arkadaşlarınıza öneriniz, çünkü bunu hakkediyoruz

Buradan ve Buradan.

ÜTOPYA E- DERGİ

E- DİTÖRÜ

LAVİNYA ÖZ.

Neymiş; demek sebep sadece:
“Çizimi basit ve klasik” miş….;
Hımmmm!
Yani sen şimdi bu dört parmak işinin çocukların bilinçaltına işlemek isteyen gizli bir tarikatın simgesi değil diyorsun! Peki, öyle olsun…
Yani sen, şimdi bu 4, aslında; mahşerin dört atlısını simgeleyen, dünyanın sonunu getirmek amaçlı kurulmuş ve bunu yaparken de çizgi filmlerdeki 25. karelere “şirinlik” sıfatını kullanarak yaymayı hedeflemiyorlar diyorsun!

Ve sen; şimdi bu 4’ün; bilinçaltına yapışıp kalma ilkesi ile hareket eden 404 üreticileri ile; insanlara, şirketlere kendilerini özel olduklarına inandıran 444’ lü numaralar ile; güya “oyun” adı altında yaratacakları bağımlılık tabanına kurulu PlayStation 4 ile ve dahi küp şeker üretici firmaları ile alakalı bir gizli tarikat işi değil diyorsun?

Peki…
Sadece “Basit ve klasik” miş…

Durum hiç de basit değil; onlar amaçlarına ulaşmak için 4 nala koşarken, sen de bence gözlerini 4 açarak oku sevgili okuyucu!
4 ana din
4 ana yön
4 mevsim
4 element
Bunlar ne iş?

Yaaaaa! 4 elle sarıldıkça hayata kaldık mı 4 duvar arasında!

Bak; GEÇMİŞ, GENİŞ, ŞİMDİ, GELECEK… 4 zaman dilimi!
-di liler, -miş liler hepppp hikâye.
Dilim dilim etcekler valla bizi!

Şimdi çoktan yayılmışlardır; bakkal Mehmet efendi, komşu Hayriye hanım, en yakın arkadaşın…
Şşşşş… herkes olabilirler…
Ataları, veliahtları filan da vardır, nesilden nesile gider bu böyle…
Aslında şu “Küp” filmi var ya; işte o aralarına girmek isteyen üyelerin geçtikleri sınavları anlatıyor.

Unutmadan; benden söylemesi;
Bir şeyin sonunda ya da başında “aslında bunlar hep kurgu, hayal ürünüdür v.s.” yazıyorsa şüphe edin ki mutlak gerçeklik payı vardır o işte, korkudan yazıyorlar öyle.

Ayrıca; “3 silahşörler” de bir yanıltmacadır. Athos, Porthos ve Aramis.
Tabii… Tabii… DARTANYAN’ ı takan yok!
Etti mi 4 silahşörler! Tapınak şövalyeleri gibi bir şey, belki bir kolu???
Biraz daha zorlarsam ben bu yazıyı illuminati’ ye bağlarım.

(Başımı belaya sokacağım neredeyse, dur bir önlem yazısı yazayım bari!)

Yazarın Notu: Bu yazıda geçen olaylar kurgudan ibaret olup gerçek olaylarla uzaktan yakından alakası yoktur

Hem “GİZLİ TARİKATLAR” diye bir şey de yok ki zaten. Google’ a  yaz 107.000 sonuç çıkıyor.

Valla!

LAVİNYA ÖZ.

Dergimizin finansmanını karşılamak amaçlı el yapımı
6 çeşit parfüm üretmiş bulunmaktayım. ÜTOPYA PERİSİ, ÜTOPİK SANRI, ÜTOPYA DÜŞÜ isimleriyle
üç bayan ve ÜTOPYA TUTULMASI, ÜTOPİK YANSIMA, YAKUBİ isimleriyle üç erkek kokusu olarak
tasarladığım bu parfümleri 50 ml lik şişelerinde, kutuları dahi el yapımı olmak suretiyle
tanıtım amaçlı bir fiyatla satışa sunarım. 40 tl ye satılacak olan bu ürünlerin kargosu da benden.

Önce denemek isteyenler olursa 5 ml lik testerları da mevcuttur. Bu altılı sete  kargo size ait olmak üzere 30 tl ye sahip olabilirsiniz.

rglavinya@gmail.com adresinden sipariş verebilirsiniz.

ÖDEME ŞEKİLLERİ

IBAN NUMARASINA EFT

POSTA ÇEKİ HESABINA AKTARIM

VE

ŞU SİTEDEN MÜMKÜNDÜR:

http://www.sanalpazar.com/dukkan/Utopyam__u967758

Elde edilen net gelir sitenin genel ihtiyaçları öncelikli tutularak
kadromuzdaki ekip arkadaşlarımızla belirli zamanlar doğrultusunda ve
%10 u bir kitap çıkartmamız için bir kenara ayrıldıktan sonra paylaşılacaktır.

Ayrıca bu altılı set 50. sayımızda üyelerimiz arasında yapacağımız çekilişle
5 üyemize hediye edilecektir.

Duyurulur!

rglavinya@gmail.com adresini sitemize reklam vermek isteyen firmalar ya da kişiler olursa da kullanabilir.
Günlük ücretlendirme 3 tl olup her yeni sayımız çıktığında yayınlanmak üzere, ki o vakitler ziyaretçi
sayımız daha fazla olmakta, en az 5 günlük talep edilir, gelir paylaşımı yine yukarıda bahsettiğim
şekilde olacaktır.

Son olarak bu konudaki önerilerinizi bekliyorum.

Yeni el yapımı ya da orijinal ürünler eklemeye devam edeceğiz zamanla desteklerinizi bekleriz.

SAYGILAR… SELAMLAR… SEVGİLER…

Ütopya e- dergi
e- ditörü

LAVİNYA ÖZ.

AÇIKLAMALAR

FOR WOMEN

1/ ÜTOPYA DÜŞÜ:

Ferahlatıcı kokusunu bergamut ve lavantadan alan parfümvanilya ve aloe verayı da genlerine katarak baştan çıkarıcı bir etki yaratır. Özellikle yaz gecelerinde kullanılırsa; ateş başında “akdeniz akşamları” nı söyleyen genç grubu için zihinde muazzam bir anı ve her zaman tekrarlanılsın istenen bir düş bırakır. Anılar kokularda saklıdır

3/ ÜTOPYA PERİSİ:

Üst notalarını; ahududu ve limon çarpıcılığından, orta notalarını; yasemin ve portakal çiçeği aromalarından alan parfümün alt notalarını jojoba ve şeftali oluştururken sıkıldığı andan itibaren; o şirin sakız ve şeker kokusu her rüzgar esişinde bulunduğunuz ortamdaki tüm başların size çevrilmesini ve sizin kendinizi PERİ PADİŞAHININ KIZI gibi hissetmenizi sağlayacaktır.

5/ ÜTOPİK SANRI:

Parfümün; menekşe portakal, gül yoğunluğuna eklenen çilek ve kayısı aromalı ufak dokunuşları, duş sonrası her teninize sıktığınızda sizi; ütopik sanrılar içinde bir Anka kuşunun kanatları üzerinde Ütopya’ ya dek uçuracaktır…

FOR MEN 

6/ ÜTOPYA TUTULMASI:

Serin bir huzuru, kendine güvenen bir özgürlük  tutumu ile birleştirerek içinizi saatlerce okyanusta yüzmek isteği ile dolduracaktır.

Özellikle akdeniz erkeğinin tercihi olacak bu kokuda sizi karada tutacak tek şey saçlarına gül iliştirilmiş nane aromalı bir eş olacaktır.

7/ÜTOPİK YANSIMA:

Baharat kokularını seven çekici erkeğin kokusu olarak tasarlanan bu parfüm alt notalarında turunç aromalarını barındırarak üst notalarında ise tarçın, zencefil ve kakuleyi genlerine katmıştır.

İsmi ÜTOPİK YANSIMA olan bu parfüm karşısındaki tek rakibiniz aynadaki yansımanızdır

8/ YAKUBİ:

Oğlumun koku duyularına güvenerek oluşturduğum bu parfüm adıı oğlum Yakup’ dan almıştır( Yakubi= Yakup abi)  :)

Portakal ve limon aromalarının ferahlığına odunsu kokuları tercih edenler için paçuli de katılarak zenginleştirilmiştir.

BEN BU PARFÜMLER İÇİN AYLARCA PARFÜM KİMYASI ÇALIŞTIM.

PARFÜMLERİN KALICILIĞINDAN ŞÜPHENİZ OLMASIN TESTERLARI İLE TEST EDİLİP OLUMLU SONUÇLAR ALINMIŞTIR.

SAYGILAR… SEVGİLER… SELAMLAR…

SADECE 2014 ŞUBAT AYINA KADAR, FİNANSMAN ÜRÜNÜMÜZ OLARAK DEVAMI OLACAK BİR ÜRÜNDÜR.

PAKETLENMEDEN ÖNCE HER PAKETİN ALTINA ŞAİR VE YAZARLARIMIZDAN 

SÖZLER YAZILACAKTIR

SÖZ UÇAR YAZI KALIR

HER PAKETTE 20 ADET BULUNMAKTADIR.

ÇOK ÖZEL BİR TARİF İLE BEN YAPTIM

BUNUN  GİBİSİ BAŞKA YERDE YOK!

SİPARİŞ İÇİN: rglavinya@gmail.com

ya da şuradan alabilirsiniz…

http://www.sanalpazar.com/Kestane-Sekeri__isp13418774

(siparişlerinizi 5 gün içinde bırakın yoksa yılbaşıgününe yetişmeyebilir )

SAYGI SEVGİ KUCAK DOLUSU…

LAVİNYA

İŞTE; KARABAĞLAR BELEDİYESİ TARAFINDAN 14-29 KASIM TARİHLERİ ARASI, DEĞERLİ SEZER ODABAŞIOĞLU TARAFINDAN DÜZENLENEN

“KADIN KARİKATÜRİSTLERİMİZ SERGİSİ” NDEN GÖRSELLER

İLGİLİ SÖYLEŞİ İÇİN TIK GELİNİZ

Çay bahçelerine rezervasyon yaptıralım,
Buluşalım uykularda;
Başka türlüsünü kabullenmiyorsun ki…
Dozerle geleyim ben, sense dilinde bir hayır’la;
Ve yerle bir et beni.
Adil mi bu bilmiyorum,
Öyle olması da gerekmiyor;
Aşk adaletle değil, çileyle meşhur.

Rabb’imin senaryosunu tahmin etmek güç,
Kafamda binlerce senaryo…
Senli kısımların repliklerini ezberliyorum.
Kimi zamansa, ah…
Gözlerim umut tüketiyor.

Hayır seni hatırlamıyorum,
Yüzüne bakabiliyor muydum ki?
Ama senli her şeyi evet…
Frenlerimi patlatıyordun,
Durduramıyordum anlamsız gülümsemelerimi
Ve kendimi de…

Gönlüne çarklar yakışmıyor,
Arındır onu dişlilerden.
O zarafete pak bir deli gömleği giydireyim;
Akla uydurmaya kalkma, kararır.
Tek çare bu,
Kuyularına taş atayım.

KADIN KARİKATÜRİSTLERİMİZ KARİKATÜR SERGİSİ 
7-24.MART.2014 TARİHLERİ ARASINDA
İSTANBUL’DA AÇILACAK

İlk kez İzmir-Karabağlar Belediyemizin değerli katkılarıyla karikatürist-yazar-şair Sezer Odabaşıoğlu’nun 14.Kasım-29. Kasım tarihleri arasında sunumunu yaptığı ve 74 kadın karikatüristin yer aldığı “KADIN KARİKATÜRİSTLERİMİZ-KARİKATÜR SERGİSİ” bu kez, 86 kadın karikatüristin yer aldığı İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ’nin girişim ve değerli katkılarıyla 7-24.Mart.2014 tarihleri arasında İSTANBUL’da açılacak.

BU KEZ SERGİDE 86 KADIN KARİKATÜRİSTİMİZ YER ALACAK

Andaç Gürsoy, Aslı Yazıcıoğlu, Aslı Yücel, Ayla Delibaş Yetkin, Ayşe İnan, Ayşe Karaca, Ayten Köse, Betigül Umuroğlu, Çiğdem Demir, Defne İşçen, Derya Samur, Ebru Zeynep Yetimakman, Eda Karaabdurrahmanoğlu, Eda Oral Nuhoğlu, Elif Büşra Doğan, Esin Özbek, Esma Balkan, Esma Burcu Sereli, Fatima Yıldız Erkan, Fatoş Bozoğuz, Fatma Zehra, Feriha Dağlı, Feriye Çekiçoğlu, Fethiye Asuman Küçükkantarcılar, Fethiye Gün, Feyhan Güver, Göksu Gül, Gülay Batur, Gülce Gül, Gülçin Çalışkan, Gülfidan Özdilek, Gülşah Bademci, Gülşah Eteker, Gülşen Özbey Çandar, Hale Pakcan, Hande Dilek Akçam, Hatice Tekmile Doğan, Hilal Yıldız, Hülya Can Erşahin, Irmak Ataberk, İltem Dilek, İpek Özsüslü, Kader Danacı, Kardelen Karaca, Keziban Özkol, Maya Bora, Melek Durmuş, Melike Acar, Meltem Sönmez, Menekşe Çam, Meral Onat Durak, Meral Simer, Meryem Çimen, Müzeyyen Yılmaz, Neşe Binark, Nevide Gökaydın, Nilay Kortel Akbulut, Nuray Çiftçi, Nurten Demirtaş, Olga Güler, Özden Öğrük, Özge Ulu, Pakize Vedia Erkoç, Piyale Madra, Lavinya Öz, Ramize Erer Akgün, Saadet Demir Yalçın, Seda Yılmaz, Selma Emiroğlu Aykan, Selma Gürel, Sema Ündeğer, Semiramis Aydınlık, Semra Can, Serpil Kar, Sibel Bozkurt, Sonay Yılmaz, Suna Tangün Çelik, Şerife Balkan, Tolga Sakarya, Tuğba Uluskan, Tülay Çellek, Yasemin Çiloğlu, Zehra Ömeroğlu, Zeynep Aslı Köstepen, Zeynep Gargi, Zeynep Yaylis Güngör.

BÖYLE ANLAMLI BİR PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİĞİ İÇİN SEZER ODABAŞIOĞLU ABİME ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.

SEVGİLER… SAYGILAR…SELAMLAR OLSUN…

NOT: Seçimler sadece Selçuk Üniversitesi öğrencileri arasında yapılacaktır, bilginize

Kış geldi… Muhalefet, soğuk hava dalgasını protesto etti. İyi de etti. Çünkü grip salgını bizi gerdi. Duvarlara “Ellerimizi yıkayalım” ve “İstirahat edelim” yazılı afişler asıldı. Bu nasıl demokrasi? Benim elimi tek başıma yıkama ve tek başıma istirahat etme özgürlüğüm yok mu? Bir başkasıyla birlikte istirahat etmek zorunda mıyım? Şimdi Sayın Bakanımıza buradan sesleniyorum… Ben şahsen, toplu sözleşmeye de toplu sevişmeye de karşıyım. Durum böyleyken, benden neden ilaç, reçete ve muayene katılım payı kesiliyor? Kafama takılan bir şey daha var. Meteoroloji don uyarısında bulunmak zorunda mı? Lütfen yapmasın, tahrik oluyoruz.

Ne olacak bizim halimiz? Aldığımız ilaçlar çok uyku veriyor. Bu yüzden, geçen gün doktorla takıştım. Yemin etti, “Ben sana uyku ilacı değil, dizi film yazdım” dedi. Olmaz böyle şey! Hangi diziyi izleyeceğimizi de yazması lazım. Dizi dizi dizilip, her akşam 4 dizi izleyince sabah kalkamıyoruz. Gribe karşı “Dengeli beslenin” diyorlar. Kendimi, tek ayak üzerinde yemeğe ve su içmeye alıştırdım. Yine de gribe yakalandım. Aile hekimimiz, “Grip, samimiyetten bulaşır” diyerek, randevu vermiyor. Verdiği zaman, endoskopi, kolonoskopi, labroskopi istiyor. Filim mi çeviriyoruz, anlamadım. Kendisinden şikayetçiyim. Grip olanların neden maske takmadığını biliyorum. Çünkü maskeler karaborsada. Merdiven altı maske üreticileri türedi. Evlerde de bir kargaşa yaşanıyor. Kimse kimseyi tanımıyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir dostum; “Ahmet Bey, ev halkını sayıyorum sayıyorum bir kişi fazla çıkıyor” diyor. Yoksa bütün bunlar kıyamet alametleri mi? Ayrıca maskeler çok kalitesiz. Bir standart getirilmesini istiyoruz. Çünkü nefes alamıyoruz. Konuşamıyoruz, konuştuğumuzu anlamıyoruz. Kankamızı bile tanıyamıyoruz. Turistler bizden öcü görmüş gibi kaçıyor. Yemek yerken, maskesini yutup, boğulanlar var. Maskeyle sigara içemiyoruz. Biri içmeye kalktı, mahalleyi yaktı. Maske yüzünden öpüşemiyoruz. Ne var ki sevişebiliyoruz, çok şükür…

Söyle nereden tanıyorum o bakışları,
O saçı geriye atışları nereden?
Neden bu kadar yakın davranıyorlar,
Ebedî kalıcı gibiler neden?
Bir kılıçla koyun koyuna yatıyorum.

Cemre düşüren gözlerine her bakışımda,
Beni yeniden isimlendiriyorlar.
O gözlerini aldığın ahular,
Dalgalarıyla boğup tebessümlerini dinlendiriyorlar.
Bir volkana doğru iç çekiyorum.

Al bu ezanı kulağımı mühürle;
Vazgeç ateş bulutlarını beslemekten.
Bana doğru yorma kendini, bin gel;
Bak, at yaptım sana ‘beklemek’ten.
Sadak adadım okun gelişine.

AYRINTILAR

*Asla bitmez “balık yaptığımız zaman -hani ayran- esprisi yapan kişiler”. Artık “kalıplaşmış deyişler sözlüğünde” yerini almalı!

*Yeni çıkmış şimdi kim kime ne diyeceği varsa mailine yazıyormuş ne ağza alınmaz laflar, en sona da şunu ekliyor:

“Bu otomatik bir maildir cevap yazmayınız” hadi canım!?

*Çocuklarınız hazır yiyeceğe alışmasın onlara canlarının çektiği şeyi evde yapın bırakın ev yemeğini bir ayrı tutsunlar hep ve bir gün küçük kızınız sakız reklamı görüp de size “anne bana bundan YAP” dediğinde keyfiniz gelsin

*Hiç vazgeçemediğimiz tavalar, bantlayıp, yapıştırıp inatla kullanmaya devam ettiğimiz eşyalar… Tutumluluk mu alışkanlık mı acaba?

*Hadi itiraf edin herkesin evinde bir tane var değil mi “ne arasan var” çekmecesi

*Bazı isimleri hiç hatırlamayız mesela ben; her aradığımda Birsen’ e annesinin adını soruyorum sonra unutuyorum, 10 senedir böyle, ilginç! Bazen de telefonları hep karıştırırız, mütemadiyen, 0535 miydi 0536 mıydı ya? Çok da ilginç değil!

*%50 en kötü ihtimaldir bana hep Nietzsche’ nin sözünü hatırlatır: “Umut kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır!”

*Herkesin süslü püslü defterleri vardı lisedeyken benim ise hep bakkal defterim oldu, halen de var ; “burada ne demek istemişim acaba” dediğim

*“Kış Dondurması” SALEP’ ten başka nedir ki?

*Kendimize marketten öte beri almışız evden önce komşuya bir uğruyoruz “ne zahmet ettin” diyerek elimizdeki öte beriyi  içeri aldığı andaki duygu… Çok karışık!

*Çocuklardaki anlam karmaşası beni öldürecek

4 yaşındaki kızım:

-Anne pırt ettim!

-İyi yaptın kızım.

-SEN DE GÖR! (hep beraber annecim hep beraber)

*Başka bir örnek:

televizyonda filmde bağırıyorlar

-kralımız çok yaşa! kralımız çok yaşa!

-anne niye öyle diyorlar kral hapşırmadı ki

*Geçen gün de bana masal anlatırken(arada ben anlatmasını isterim ki unuttuğu yerleri tamamlama kabiliyetine bakayım )

fakat iki masaldan bir karakter oluşturmuş gülmekten devamını dinleyemedim:

PAMUK BAŞLIKLI KIZ

*Geçen gün t-shirt tasarımlarını inceliyordum o kadar yaratıcı tasarımlar var ki bir kaçını paylaşmadan edemeyeceğim:

by ilkay

by eozgur

(her daim emeğe saygı )

Balkon hanına selam durun,
Eğilmeye hacet yok, gülümseyin yeter.

O ki;
Dünden dürdüğü geceyi açar,
Anılardan topladığı gözlerini takar
Ve solmuş çiçekler atar halkına.
Çölden apardığı serapları sergiler,
Araya kaynamış bedevilere sövüp sayar.

Balkon hanına selam durun,
Gülümsemeye gerek yok, ağladığını görün yeter.

O ki;
Tacı rüzgardan, kaftanı efkardan,
Tahtı afaktan geri kalan…
Bakmayın ettiği savaş ilanlarına,
Gözü daha iyi barışmalarda.
O yüzden batıma sürüldü garbiyan,
Ve o yüzden geri kalan doğuma gardiyan.

Balkon hanına selam durun,
Ağladığını görmenize gerek yok, güvenin yeter.

O ki;
Her seferinde imparatorluğunu yıkar,
Müstakbel bani olmak için.
Geceyi dürüp, tahtının altına tıkar
Halkıyla eli dolu vedalaşmamak için.

Gülme çocuk…
Gülmek büyük adam işi. O siyah beyaz hayallerin ardındaki göz yaşları gibi gülmek. Beceremezsin saklamayı göz yaşlarını.

Konuşma çocuk…
Heybetli cümleler büyük ağızların işi. Sen bir kelime söyleyip anlatabileceğine inanırsın koca evreni. Belki bir gezegen adı olur, belki bir sayı. Hayatın anlamı kolay mı bu kadar?Büyük adamların heybetli cümlelerine sığmazken dünya, senin bir iki kelimen betimleyebilir mi ki hayatı?

Sevme çocuk…
Sevmek büyük kalbin işi. Senin kalbine sığmaz aşk. İncedir duvarları kalbinin, dayanmaz o bakışların ağırlığına. Rüyaların sade değil büyüklerinki kadar, kaybedersin kendini o kocaman mutluluk labirentlerinde; dönemezsin gerçeğin karanlık odalarına.

Gülmeden yaşa. Gamzelere heves edersin mazallah… Ne haddine? Konuşmadan yaşa. Belki yazılar, şiirler yazarsın… Duyguları kelimeye dökmek sana mı kalmış? Sevmeden yaşa. Zaten becerebilir misin ki sevmeyi sen, ya da sevilmeyi?

Güleceksen, konuşacaksan, seveceksen yaşama çocuk.
Acı verir yaşamak. Düştüğünde dizinde oluşan yaralar gibi değildir bunun acısı. Ağlayamazsın, bağıramazsın… Bağırsan da kim duyar ki zaten?

Yapma çocuk…

KınıX / SiBiNo
(8 Temmuz 2013)

Mesela ben
yani ben işte
sevsem seni, hiç sevmediğim kadar
ve öpsem

yahu kızmasan hemen
duymaya çalışsan mesela
kalibmdeki sen sen seslerini
ve anlasan

Mesela sen
yani sen işte
sevsen beni, hiç sevmediğin kadar
ve görsen

kalbinde gizlesen beni
yoketsen mesela
kendinden bile saklasan
ve gömsen

Mesela biz
yani biz işte
bakışsak yerli yersiz
ve sevişsek

buluşsak gizli gizli
kaybolsak mesela
bulamasalar bizi
ve sevsek

Mesela onlar
yani onlar işte
duymasa, görmese, bilmese

ve

beyaz bir güvercin gibi
uçsak mesela
kanat çırpsak gökyüzünde
ve hür olsak

Emre C.
10.10.2005

Uzunca bir aradan sonra tekrar bir aradayız

Yine her zamanki gibi keyifli bir sayı olsun diye elimizden geleni yaptık. Beğenmenizi dileriz…

Öncelikle dergimiz yazarlarından “DÜŞ” bir kız yeğen sahibi oldu, duyurulur Allah bağışlasın, rabbim analı babalı büyütsün inşallah?

YERİM BEN SENİ YERİM(maşallah demeyenin dili lal olsun )

Erhan Gerişlioğlu ise vatani görevini yerine getirmeye gitti, Rabbim tüm askerlerimizi korusun ve sevdiklerine sağ salim kavuştursun dilerim…

Bu sayı ki söyleşimiz sevgili Rıdvan Bağış ile oldu. Kendisiyle yeniden hayat verdiği Gırgır hakkında konuştuk.

Sezer Odabaşı abinin hazırladığı, 7 Mart da başlayıp 14 Mart a kadar devam eden KADIN KARİKATÜRİSTLERİMİZ karikatür sergisinin 2. si İstanbul’da düzenlendi…Sitemizden duyurduk dilerim imkanı olanlar bu anlamlı sergi(proje)yi ziyaret etmiştir.

Önemli gelişmelerden birini daha açıklıyorum;

http://www.acunn.com/video/yetenek-sizsiniz/sagettin-ikinci-tur-performansi/4547

Başarılı genç tiyatro topluluğu SAGETT ile çalışıyorum, elimden ne gelirse keyifli bir süreç başarılı olacağımıza inanıyorum.

Desteklerinizi esirgemeyiniz, ricamızdır.

*

Bu kadar başka bir duyuru eklememiz gerekirse bu içeriği güncelleyerek sunacağız, takipte kalın

Okurlarımızdan ricamız; düşüncelerini; izlemledikleri içerikler altına yorumlarını da bırakarak, dergimize renk ve hareket katmalarıdır.

Sevgi ve saygılarımızla… Keyifli okumalar, bol paylaşımlı içerikler dileriz

Bizlere önerileriniz, şikayetleriniz, beğenileriniz… Olursa lütfen ya ZİYARETÇİ DEFTERİ’ nde dile getiriniz ya da rglavinya@gmail.com adresinden bize ulaşınız.

Aynı adresi; SİZDEN GELENLER köşemizde yer almak için ya da reklam vermek isterseniz iletişime geçmek için de kullanabilirsiniz.

Lütfen hayran sayfamızı tüm arkadaşlarınıza öneriniz, çünkü bunu hakkediyoruz

Buradan ve Buradan.

ÜTOPYA E- DERGİ

E- DİTÖRÜ

LAVİNYA ÖZ.

ULUSLARARASI KARİKATÜR SERGİSİ

AB SEÇİMLERİ İLE İLGİLİ ÇİZİMLER ARANIYOR

AŞAĞIDAKİ PROFİLE GÖNDEREBİLİRSİNİZ ÇALIŞMALARINIZI

Melih Özkardeşler

https://www.facebook.com/keinewahl2014